"Milk" Filmi
Daha önceden dediğim gibi gerçek hayat hikayelerini çok seviyorum ve ne kadar sıksada sonuna kadar izlerim. İşin aslı bu filmi izlerken sıkılmadım; çünkü konusu ilginçti ve sonunun ne olacağını, süreçte neler yaşanacağını merak ediyorum. Sonu beklediğimden farklı çıkmadı ve hüzünlü bitti.
Film kısaca eşcinsel erkeklerin San Francisco'nun Castro denilen bir yerinden başlayarak belediyeyi ele geçirmeye çalışmasını anlatıyor. Gaylere karşı yöneticiler ile gay yönetici adaylarının kapışması diyebiliriz. Ve elbette ki eşcinsel aşklar...
Ben kişilerin cinsel ilişkilerini umursamayan biriyim, herkes kendinden sorumludur; ancak insanların cinsel temaslarını toplum içinde ifşa etmelerini hiç tastip etmem. Bu filmde de en fazla antipatimi toplayan nokta odur. Gir yatak odana ne yaşıyorsan yaşa kardeşim; ama ben bunu görmek zorunda değilim... Tabi ki bakış açısı kişiden kişiye değişir, sizin düşüncelerinizde size aittir...
Film Sean Penn'e oscar'da en iyi erkek oyuncu ödülünü getirdi. Güzel bir oyunculuk diyebiliriz; ama en iyi erkek oyuncu kısmı insanı düşündürüyor :D Tabi ki işin espirisi bu, Sean Penn'i oyunculuğundan ötürü alkışlıyoruz :)
Ha siz şimdi derseniz Doğancığım canım ciğerim bu filmi izleyelim mi? Elbette ki oturun izleyin, her film izlenmeye başlamayı hakeder; ancak yarısında kalkıp kalkmamak size kalmış... ;)
0 yorum:
Yorum Gönder