"Kalbimdeki Sesler" Filmi
Sorunlu bir çocukluk yaşayan Richard Pimentel'in hayatını anlatan film Pimentel'in annesinin 7 tane düşük yaptıktan sonra Pimentel'i doğurması ile başlıyor. Tabi ki düşük yapmaya alışan kadın bu çocuğunuda ölü sayıyor kendince ve fırtınalı bir hayatın içerisinde buluyor Pimentel kendini.
Bütün zorluklara rağmen ayakta kalabilen bir çocuk olan Pimentel bir gün sınıfta bir yeteneğini keşfediyor ve artık süper kahraman olmak istemediğinin farkına varıyor. Bu yönde kendini geliştiren Pimentel üniversiteye girerek kendini geliştirmeyi ve hedeflerine ulaşmayı düşünüyor. Günün birinde bir üniversite hocasının teklifi üzerine kendini bir nevi sınavda buluyor. Hocası yeteneklerini çok beğensede onda bir takım şeylerin eksik olduğunu belirtiyor ve Pimentel'e hayatını yaşamasını söylüyor.
Bu buğran içerisindeki Pimentel birden kendini Vietnam'da buluyor ve bir gün gazi oluyor. Kulaklarından yaralanan Pimentel sadece sesli harfleri duymaya başlıyor, elbette kulağındaki büyük çınlama ile. Buna rağmen kendini geliştiren Pimentel günün birinde üniversitede Art isimli kişi ile tanışıyor ve onun her dediğini anladığını fark ediyor. Art ise omurilik rahatsızlığı geçirmiş fiziksel engelli bir kişi. Çok iyi arkadaş olan bu ikili zaman içerisinde dostluklarını pekiştirmeye devam ediyor. Ve bu arada Pimentel sevimli bir sarışına aşık oluyor...
Pimentel artık ne istediğinin yavaş yavaş farkına varıyor ve kendini engelli insanların haklarını korumaya, geliştirmeye, onların hayat içerisinde normal birer vatandaş gibi yaşamasını sağlamaya çalışmaya adıyor. Bu konuda gazilere pek çok yardımda bulunuyor, ardından yelpazesini geliştirerek bütün engelli insanlara açılıyor.
Elbette bu savaş içerisinde hayatından pek çok taviz veriyor ve başka insanları mutlu etmek uğruna kendini mutsuzluğa itiyor. Anne sevgisini çok özleyen Pimentel bunun içinde çaba vermesine rağmen ne yazık ki aradığı mutluluğa ulaşamıyor. Anne sevgisinin yanında aşk hayatıda çalkalanmaya devam ediyor...
Art'in fırçalamaları ile kendine yavaş yavaş gelen Pimentel işlerini yoluna koyuyor ve mutlu son...
İşte böyle bir film Kalbimdeki Sesler Filmi. Beni zaman zaman duygulandırdı, zaman zaman ağlattı, zaman zaman kahkaha attırdı, zaman zaman aşık etti.
İnsanların engelli insanlara nasıl baktığını, aslında nasıl bakması gerektiğini, en aslında onların hiç bir farkının olmadığını çok güzel bir şekilde bizlere sundu.
Özellikle Art rolündeki Michael Sheen'in usta oyunculuğu ayakta alkışlanmaya değerdi.
Mutlaka izlenilmesi gerekilen bir film gibi geliyor bana ve izlerde mutlaka izleyin tamam mı? ;)
Benden söylemesi...
0 yorum:
Yorum Gönder