Baskılar Beni Yıldırdı Yazamıyorum!

Kendini tatmin etmek, yazma yeteneği kazanmak için yazan biriyim ben. Nasıl konuşursam öyle yazan, aklıma ne gelirse çekinmeden yazan biriyim. Bu kimilerine göre iyi, kimilerine göre kötü bir şeydir. Ama benim umrumda mı? Kocaman bir "HAYIR!". Açık sözlü olduğumu ortaokul yıllarımda bir arkadaşın "Doğan sen aklına ne gelse söylüyorsun!" demesiyle fark ettim. Zaman geçtikçe, yaş kemale erdikçe insanları kırmamak için onları ulu orta rezil etme eyleminden uzak durmak için bu açık sözlüğümü mü kısıtlamaya başladım. Tabi bloguma yazarken ise kendimi durdurma sınırlarımı biraz kaldırdım.

Sonuçta da ortaya bu blogtaki yazılar çıktı. Kimileri beğenip takip etti, kimileri ise "salak şey" deyip çıktı gitti. Umurum da mı? Yine kocaman bir "HAYIR!" Kendi için yazan biriyim ama şimdi birileri yüzünden yazamıyorum :=)

Bir kaç asker arkadaşımın blogumu keşfetmeleri ve yazılarımı okumaları üzerine sohbet konusu oldum ve hoşumada gitmedi değil. Pohpohlanan bir kız gibi şımardım :=) Ama ardından özellikle İlyas'ın Doğan yazı yazdın mı, yazsana, yine mi yazmadın gibi gibi sıkıştırmalarından ötürü heyecan yaptım ve aklımdaki 3-5 konuyla ilgili taslak oluşturmama rağmen onları tamamlayamadım.

Şafak bir yandan (Sadece 4 Ulan! :=) ) , İlyas bir yandan sıkıştırmış bir durumda ve yazamıyorum. :( İlyas eminim ki okuyacaksın bu yazıyı. Anladın sen onu. Daha baskı yapma istikamet veririm ha :=)

En azından bu yazı beni biraz rahatlattı be. Birde İlyas baskı yapmazsa belki bende yazı yazabilirim abiiii... :=)