"City Island" Filmi İzle'melisiniz!
Uzunca bir süredir izlediğim filmlerle ilgili yazı yazmıyordum. 3-5 film izledim sanırsam bu süreçte. Genelde Spartacus'e sardırdığım için film izlemeye vaktim olmuyordu. Ne izledim bu aralarda? Alt yazı sorunu yaşadığım için 2. CD'sini izlemeyi 1 ay ertelemek zorunda kaldığım "Shutter Island" (Zindan Adası) , beni çok şaşırtmayan hatta saçma gelen "Case 39" (Sanırım Türkçeye çevrilmişi "39. Dava" oluyor), sonracığıma "Davetsiz" denilen bir film, İtalyanca Aşk Başkadır kitabını okuduktan sonra aşka katkısı hoşuma giden İtalya'nın sinemacılarının çevirdiği "La Doppia Ora", bana biraz "Prestij" biraz da "Sihirbaz" hissiyatı uyandıran "Sherlock Holmes", ilk defa arşivime atmadığım izledikten sonra direk sildiğim "Kara Büyü" ve şimdi de izlerken büyük bir tat aldığım "City Island" (yine sanırım Türkçeye çevrilmişi "Ada Şehri" oluyor). Gelelim şu filmlerle ilgili kısa ve öz düşüncelerime.
"Shutter Island" (Zindan Adası) : Bu filmi bilgisayarıma indirdikten sonra 1 ay kadar zaman geçti. Daha sonra izleyeyim dedim. İlk CD'sini dandik alt yazı ile yarım yamalak izledim. 2. CD'de ise alt yazı uymadı ve hem uyumlu alt yazının çıkmasının uzun sürmesi hem de benim tembelliğimden ötürü baya bir bekledi film izlememi. Beni çok şaşırtmayan günümüz senaristlerinin kafayı sıyırma noktasında kaleme aldığı senaryolardan biri gibi geldi bana. Yani kendi şizofrenilerini kağıda dökme. Ha derseniz ki izlenir mi? Elbette izlenir; ama beni sıktı şizofrenik filmler. Kendime kendimin şizofresinin bozuk olmasından ötürü müdür nedir bilemem. :) 6 puan verelim de az çokta aşağılamayalım. :)
"Case 39" : Bu kadını hiç sevemedim ben ya! Zaten adını da bir türlü ezberleyemedim durum bir google'dan adını kopyalayıp alayım. Hah buldum Renée Zellweger! Ya nasıl bir isimdir anlayamadım. Her neyse. Bu kadın bana neden bilmem hiç kadın gibi gelmiyor. Anam neden bir kadın hiç seksi olmaz ya :) Bu kadını Şikago (Chicago) filminde bile o kadar seksi göstermeye çalıştılar bana mısın demedi. Bu filmde de sıradan bir ev kadınını oynatmak daha mantıklı olurmuş bence. Film de o basitlikte zaten. Yine bilindik şizofrenik hareketler bunlar. Sonu da ayrı bir boktan bitiyor diyeyim siz anlayın. 4 vereyim de hiç oturup izlemeyin. :)
"Davetsiz" : Ama hakkını verelim güzel gizlemişler. Ya da ben mal mal ekrana baktığım için olayı kavrayamamışım tamamen. Tamam dedim, bu kardeşte bir iş var dedim; ama o kadarını anlamamışım. Demek ki neymiş yan yatarak film izlemek iyi değilmiş. Bu filmde çok gariptir ki çok güzel şizofrenik hareket olarak sayfalarıma kaydediliyor. İzlenir mi? Neden olmasın; ama çokta gerekli değil. 6 verelim bari. O da kız kardeşin değil de üvey anne adayının hatrına :)
"La Doppia Ora" : Buyurun oturun izleyin arkadaşım. Ben askerdeyken yaptığım en yararlı şeylerden biri kitap okumaktı. O kitaplardan biri de "İtalyanca Aşk Başkadır"dı. İşte o zaman İtalya da aşk yaşamanın güzel olacağını düşünmeye başlamıştım. Şehir sizi aşka sürüklüyor. İlginç bir yer. Her neyse dönelim filmimize. Bir kız bir erkek bir çete bir polis bir iki cinayet derken erkeğinin aşkının gücünü göreceksiniz ve tabi ki de kadının aşkının gücünü de. Kesin izleyin bu filmi. 8 verdim gitti, ver coşkuyu ver coşkuyu. :)
"Sherlock Holmes" : Dediğim gibi izlerken "Prestij" "Sihirbaz" filmleri geldi hep aklıma. Eski çağın modern dedektifi ile OZ büyücüsünden kırma tarikat lideri. İzlenir izlenir hakkını verelim. 7,5 verelim ve sizi seyre davet edelim.
"Kara Büyü" : Ama harbiden kusarım ha. Bir film bu kadar mı kötü olur ya! Bir de IMDB 7.1 puan vermiş. Ya bırakın kardeşim ya. İlk defa bir filmi arşivime atmadım direk sildim. Emek vermişsiniz de hani bize yemek? 1 puan 1 o da öylesine yani!
"City Island" : Gel gelelim yazı konumuzun özüne. Şimdi izledim, sıcak sıcak yazıyorum. Zaman zaman derim ağzımda tat bırakan filmler diye. İşte onlardan biri. Bir aile ve onların yaşantısı. Ama süper bir aile, her yönüyle. Sırlar, yalanlar, çılgın fantaziler :) , dürüstlük, aşk, ihtiras, gözü kararan kadın, güven, umut ve cesaret. Hepsi; ama hepsi mevcut, hatta daha fazlası. "
Kadınları Anlama Zanaatı" yazımı ispat olacak kadın davranışlarına ve kadınların kendilerini anlatışlarına da bolca şahit olacaksınız. Ama elbette sadece bu yüzden sevmedim filmi. Çok hoş bir film. Kendime ders çıkarmam gereken bir film bile diyebilirim :) Kesin izleyin. 8,5 veriyorum. Hemen izleyin :)
İşte böyleyken böyle buyurun size onca film eleştirisi :) Seçin bir ikisini izleyin gari, çoluk çocuk izleyin gari :P Ayrıca filmden alıntı olan aşağıdaki cümle bütün ıssız ada hasreti çekenlere gelsin :)
"Her meşgul şehrin huzur dolu bir adaya ihtiyacı vardır, her meşgul ruhunda rahatlayacak bir yere..."
Uzunca bir süredir izlediğim filmlerle ilgili yazı yazmıyordum. 3-5 film izledim sanırsam bu süreçte. Genelde Spartacus'e sardırdığım için film izlemeye vaktim olmuyordu. Ne izledim bu aralarda? Alt yazı sorunu yaşadığım için 2. CD'sini izlemeyi 1 ay ertelemek zorunda kaldığım "Shutter Island" (Zindan Adası) , beni çok şaşırtmayan hatta saçma gelen "Case 39" (Sanırım Türkçeye çevrilmişi "39. Dava" oluyor), sonracığıma "Davetsiz" denilen bir film, İtalyanca Aşk Başkadır kitabını okuduktan sonra aşka katkısı hoşuma giden İtalya'nın sinemacılarının çevirdiği "La Doppia Ora", bana biraz "Prestij" biraz da "Sihirbaz" hissiyatı uyandıran "Sherlock Holmes", ilk defa arşivime atmadığım izledikten sonra direk sildiğim "Kara Büyü" ve şimdi de izlerken büyük bir tat aldığım "City Island" (yine sanırım Türkçeye çevrilmişi "Ada Şehri" oluyor). Gelelim şu filmlerle ilgili kısa ve öz düşüncelerime.
"Shutter Island" (Zindan Adası) : Bu filmi bilgisayarıma indirdikten sonra 1 ay kadar zaman geçti. Daha sonra izleyeyim dedim. İlk CD'sini dandik alt yazı ile yarım yamalak izledim. 2. CD'de ise alt yazı uymadı ve hem uyumlu alt yazının çıkmasının uzun sürmesi hem de benim tembelliğimden ötürü baya bir bekledi film izlememi. Beni çok şaşırtmayan günümüz senaristlerinin kafayı sıyırma noktasında kaleme aldığı senaryolardan biri gibi geldi bana. Yani kendi şizofrenilerini kağıda dökme. Ha derseniz ki izlenir mi? Elbette izlenir; ama beni sıktı şizofrenik filmler. Kendime kendimin şizofresinin bozuk olmasından ötürü müdür nedir bilemem. :) 6 puan verelim de az çokta aşağılamayalım. :)
"Case 39" : Bu kadını hiç sevemedim ben ya! Zaten adını da bir türlü ezberleyemedim durum bir google'dan adını kopyalayıp alayım. Hah buldum Renée Zellweger! Ya nasıl bir isimdir anlayamadım. Her neyse. Bu kadın bana neden bilmem hiç kadın gibi gelmiyor. Anam neden bir kadın hiç seksi olmaz ya :) Bu kadını Şikago (Chicago) filminde bile o kadar seksi göstermeye çalıştılar bana mısın demedi. Bu filmde de sıradan bir ev kadınını oynatmak daha mantıklı olurmuş bence. Film de o basitlikte zaten. Yine bilindik şizofrenik hareketler bunlar. Sonu da ayrı bir boktan bitiyor diyeyim siz anlayın. 4 vereyim de hiç oturup izlemeyin. :)
"Davetsiz" : Ama hakkını verelim güzel gizlemişler. Ya da ben mal mal ekrana baktığım için olayı kavrayamamışım tamamen. Tamam dedim, bu kardeşte bir iş var dedim; ama o kadarını anlamamışım. Demek ki neymiş yan yatarak film izlemek iyi değilmiş. Bu filmde çok gariptir ki çok güzel şizofrenik hareket olarak sayfalarıma kaydediliyor. İzlenir mi? Neden olmasın; ama çokta gerekli değil. 6 verelim bari. O da kız kardeşin değil de üvey anne adayının hatrına :)
"La Doppia Ora" : Buyurun oturun izleyin arkadaşım. Ben askerdeyken yaptığım en yararlı şeylerden biri kitap okumaktı. O kitaplardan biri de "İtalyanca Aşk Başkadır"dı. İşte o zaman İtalya da aşk yaşamanın güzel olacağını düşünmeye başlamıştım. Şehir sizi aşka sürüklüyor. İlginç bir yer. Her neyse dönelim filmimize. Bir kız bir erkek bir çete bir polis bir iki cinayet derken erkeğinin aşkının gücünü göreceksiniz ve tabi ki de kadının aşkının gücünü de. Kesin izleyin bu filmi. 8 verdim gitti, ver coşkuyu ver coşkuyu. :)
"Sherlock Holmes" : Dediğim gibi izlerken "Prestij" "Sihirbaz" filmleri geldi hep aklıma. Eski çağın modern dedektifi ile OZ büyücüsünden kırma tarikat lideri. İzlenir izlenir hakkını verelim. 7,5 verelim ve sizi seyre davet edelim.
"Kara Büyü" : Ama harbiden kusarım ha. Bir film bu kadar mı kötü olur ya! Bir de IMDB 7.1 puan vermiş. Ya bırakın kardeşim ya. İlk defa bir filmi arşivime atmadım direk sildim. Emek vermişsiniz de hani bize yemek? 1 puan 1 o da öylesine yani!
0 yorum:
Yorum Gönder