Pazartesi, Ağustos 02, 2010

Ahanda Geldim!

3-4 gündür il dışındaydım. Korcan Abiyle birlikte Söke'ye gittik. Oradan sağa-sola (Davutlar-Milli Park-Kuş Adası) gidip geldik. Su da debelendik, kumda güneşlendik, Adaland'da eğlendik. 3-4 gün boyunca azda olsa kafa dağıttık. Ne de kafa dağıtırım ya :=) Saplantılı düşünceli ben :=) Her neyse kısa süremizi en güzel şekilde geçirmeye çalıştık. En güzel kısmı deniz kenarında uzanıp dalgaların sesini dinlerken uyuklamaya çalışmaktı. Evet ben bunu yaptım, yine olsa yine yaparım :P Etrafımız bikinili, mayolu kızlarla doluydu, Allah için taş gibileri de vardı; ama neden eskisi gibi ağzımın suyu akarak bakamıyorum ben bunlara ya. Tamam önceden de sadece bakmakla yetinirdim de şimdi adam akıllı bakasım bile gelmiyor, nerelerde lan benim beynim, afrodizyak etkim :=) Hatta gece Kuşadası'nda dolandığımız da bazı hatunların bana baktığını bugün Korcan Abi'den öğrendim. İyice at gözlüklü olmuşum lan ben. Allah sonumu hayır eylesin :)

Aslında Söke'ye gitmişken en büyük arzum Söke'ye gittiğim akşam Nazilli'ye geçip kısa süreli ev arkadaşım ama uzun vadeli kardeşim olan İbrahim'in düğününe gidebilmekti; ama elde olmayan nedenlerden ötürü oraya geçemedim :( Bu yaz benim için son düğün olacaktı; ama katılamadım. Umarım bir ömür mutlu olurlar. Benim içinde düğün sezonu bitmiştir daha 11 Eylül'deki amca kızımın düğününe kadar düğüne müğüne gitmem :=)

Gittiğimiz evin bir köpeği vardı "Duman". Çok iyi anlaştık itle, hatta onun evladı "Panda"yla da hemen kaynaştım. Boşuna dememişler it iti ısırmaz diye. Hemen kanka olduk. :=)

Söke'den dönüşte ben kullandım arabayı Balıkesir'e kadar. Aslında yolun tamamında kullanırdım; ama Akhisar-Balıkesir yolunda tek şeritte sollama yaparken karşıdan gelen arabayla kafa kafa çarpışma tehlikesinden son anda gaza basarak ve direksiyonu sağa kırarak yandaki arabaya arka tekerin üst kısmını sürttürme sonucu kurtulunca fazla götüm yemedi yolu. Aslında yine yerdi de Balıkesir'de durup sürttürme sonucunu görünce moralim bozuldu. Neyse yine ölmedik. Yine direkten döndük :=)

Aaa en önemli olay. Perşembe öğlen Bursa'dan çıktık, Pazartesi 17-18.00 gibi Bursa'ya geldim ve o süreç içerisinde hiç internete girmedim. Hemde kaldığım evde internet olmasına rağmen. Pis sıktım dişimi, helal olsun bana :=) Ne geçti elime? Hiç bir şey; ama en azından internetsizde yaşabiliyormuşum onu gördüm :=) Zaten bu ara internetin tadı yok :P

Ve yine Elfiye Sultan'ın sevgi dolu kollarındayız, hadi bakalım göbek yapalım :)

2 yorum:

e-vren ;) dedi ki...

Kuşadası, söke buralar benim sınırlarım içerisinde. Hele ki Söke'den nazilli'ye geçmiş olsaydın ve bana haber vermemiş olsaydın resmen beni çiğnemiş geçmiş olurdun ki yukarıdaki yazı "Söke'den Nazilli'ye geçtim" ifadelerini içeriyor olsaydı olaya bak sen, yıkardım bu blogu ;)

Bir daha aklında bulunsun, Aydın'la ilgili herhangi bir faaliyette önce ben haber ediliyorum. Ona göre Doğan'ım ;)

Doğan dedi ki...

Gerçekten aklımdaydın Evrencim, eğer ki gelmiş olsaydım Nazilli tarafına ya da tek olaydım ve kısıtlı süreli gelmemiş olsaydık kesin uğrardım ve sana 1-2 poz verirdim :=)
İnşallah başka yazlara :)

Copyright © 2014 Doğan Aydın