Salı, Ağustos 17, 2010

Bir Sabah Ansızın "Ödemiş"

15 Ağustos Pazar gecesi 12 gibi Korcan Abi aradı ve "Ablama araba aldım, yarın İzmir'e gidiyorum. Birlikte gidelim mi?" dedi ve elbetteki son zamanlarda ağzımdan en az çıkan kelime olan "Evet" cevabını aldı. Buna da "HAYIR" demek olmazdı. :) Her neyse ben ise o gün gece dizi izlerim düşüncesi ile öğlen 3-4 saat uyumuştum. Yola da sabah erkenden çıkacağımız için 00.30 gibi yattım. Tabi uyuya bilinir mi? Sağa dön sola dön, yok uyuyamıyorum. Zaten var yine kafada bir şeyler 3-4 gündür böyle. Neyse. Sabah oldu ve 07.15 gibi aldı beni Korcan Abi, terminale gittik, babası arabayla geri döndü. Bizde otobüsümüze gittik. Yolda öğrendim ki İzmir'in Ödemiş'ine gidiyormuşuz. Yani ev arkadaşım Turgay'ın memleketine. Tabi sabahın köründe aramadım ayıp olur diye.

Aydın'a giderken kendi arabamızla İzmir'e 3-3buçuk saate gitmiştik. Allahım şimdi otobüsle gidiyorduk ve bu yolculuk 5buçuk saat sürdü. Şaka gibi. İmanımız gevredi. Tabi ki daha yolumuz bitmemişti. Ödemiş'e geçecektik. Biz taş çatlasa yarım saate de Ödemiş'te oluruz diye düşünürken Ödemiş'e varmamız tam 2 saat sürdü. Allahım il merkezinden ilçesine mi gittik, şehirler arası yolculuk mu yaptık anlamadım. Ya bir il ile ilçesinin arası 2 saat olur mu arkadaş? Şaka mıdır?

07.45 'te başlayan yolculuğumuz 16.00 gibi Ödemiş'te son buldu. Arabayı satacak olan arkadaşa ulaştık. Ben bu arada Turgay'a "Ceeee eee eee" yaptım; ama işimizi halledip döneceğimizi belirttim. Onu yeniden arayacağımı söyledim. Sonra satıcı arkadaşla işleri yapmak için cebelleşmeye başladık. Sağ olsun arabayı satacak arkadaş daha fenni muayeneyi dahi yapmamış. Şansımıza da Noter'de sistem yokmuş zaten. Yani anlaşıldı ki o gece Ödemiş'te kalacaktık. Turgay'ı aradım durumu söyledim, kasabada olduğunu geleceğini söyledi. Bende çok önemli şahsiyetler olmadığımızı kafasına göre takılmasını söyledim. Eleman bizi bir otele götürdü. Sonra ben Korcan Abiye biz memuruz hadi öğretmen evine gidelim dedim ve öğretmen evine gittik. Artık gerçekten yer yok muydu yoksa tipimizi mi beğenmediler bilmiyoruz boş yer yok dediler. Bende içimden tüküreyim böyle eğitim sistemine dedim, çektim gittim. :) Sonra gittik otelimize yerleştik. Bu arada Turgay aradı, ilçeye geldiğini söyledi. Korcan Abi yatacağını söyledi, bende satışı koyup gittim Turgay'ın yanına. Alim Abi adında bir arkadaşıyla gelmişti ve başladık Ödemiş'i dolaşmaya. Gavur İzmir etkisinin hissedildiği bir ilçede dolaşmak iyiydi. Gittik kafemizde oturduk , lokantamızda Meşhur Tereyağlı Ödemiş Köftemizi yedik.

Sonra Aydınoğlulları Beyliğine zamanında başkentlik yapmış Birgi'ye geçerek tarihin kokusunu içimize çektik, çaylarımızı hüpürdettik.

Sonra da Ödemiş turumuza devam ettik.

Vay be güzelmiş Ödemiş, bir ilçeye oranla oldukça hareketli, neşeli, rahat. Yani 500 hizmet puanı topladığımız zaman tercih isteyeceğimiz bir yer olabilir. Zira hep dinozor doluymuş okullar. :) Gece de Halep isimli pastanesinde altın vuruşu (dondurmalı kazandibi) yaparak geceyi sonlandırdık. Arkadaşlara teşekkürlerimi fışkırtarak bedenimdeki kendinden geçmiş yorgunluğu dinlendirmek için otel odama çıktım. Yattık, uyuduk, sabah ettik.

Satıcı arkadaş geldi aldı bizi, notere gittik. Allahım yine sistem yok. Ulan bu noter sistemi e-okul sistemini geçti. Bu kadar göçme olur mu?  1buçuk saat kadar bekledikten sonra işimizi hallettik çok şükür. Aldık arabayı üstümüze, gittik sigortasını yaptırdık ve yine düştük yollara. Bu sefer o lanet Ödemiş-İzmir yolundan gitmeyecektik. Dağları aşarak Bursa'ya ulaşacaktık.

Ödemiş'ten Bozdağ'a doğru yollandık. Yemyeşil dağların virajlı yollarını aşmaya başladık. Bozdağ'ın yerleşim alanına yaklaştıkça doğa iyice güzelleşti. Bağlar, bahçeler, resmedilmiş gibi görülen evlerden oluşan köyler. Mide bulandırıcı virajları bile hissettirmedi bize. Görülesi bir doğa.

Sonra Salihli'ye girmeden MRT Odun Köfte - Kahvaltı diye ismi geçen bir mekanda 13.30 gibi kahvaltı yaptık. Yuh keko o kahvaltı olmaz ona bıranç (brunch) denir dediğinizi duyar gibiyim; ama o açlığı giderecek şeyin isminin benim için hiçbir önemi yoktu. Gerçekten çok güzel bir kahvaltı yaptık, sadece ezmesi tuzluydu gerisi 10 numaraydı. Hani oradan geçerseniz kahvaltınızı ya da bırançınızı yapın orada benden tavsiye.

Yolumuza devam ettik ve Salihli'den Gölmarmara'ya döndük. Allahım o Gölmarmara yolunda giderken minik derelerin üstüne sadece tek arabanın geçebileceği genişlikte köprü yapan zihniyeti alkışlıyorum. Helal olsun.

İşte bir gece ansızın İzmir denilen sabah ise Ödemiş'e çevrilen serüven böyleydi. Ne güzel lan hiç plan yapmadan öyle çıkıp gitmek. Yok yazın şuraya gidelim, yok Ocak'ta buraya gidelim, yok iki hafta sonra şunu yapalım gibi gerçekleşmeyecek planların yerine böyle anlık yaşamak lazım. Hop oraya git, hop buraya git. Sevdim bu işi. :)

Of anam yorulmuşum, biraz dinlenem. :P

1 yorum:

Quaresma dedi ki...

İzmirde gezerim bir başka geceler..

Copyright © 2014 Doğan Aydın