Çarşamba, Mart 09, 2011

Biber Hapı Meksika ve Zayıflama

Biber hapı kullanımı size kısa sürede yüksek oranda kilo verdirebilir. Ama bu işin yalnızca yarısı. Zayıflama merkezlerine göre Amerikalılar her zamankinden çok yiyorlar. Bu aşırı kaloriler nereden geliyor? Ne yediğimiz kadar, ne kadar yediğimiz de önemli. Tabak büyüklükleri evde de arttı ama, asıl dışarıdakiler kocaman oldu. Fakat son 2 yıldır gelen bir istatistiğe göre biber hapı meksika biberi kullanımı Amerikada da artmış durumda ve bu  Amerikalıların obezite oranını düşürür nitelikte. Aç Adam porsiyonu denen televizyon başı akşam yemeği türü hazır yiyecekler (tarihin tanıdığı en tehlikeli ikili) ve çorba gibi “tek kişilik servis” porsiyonları nerdeyse iki katına çıktı. Son yirmi yılda ortalama yumurta, francala, poğaça, hazır hamburger köfteleri ve çörek gibi ürünlerin boyudan ve kalori miktarı yüzde 20 ile 50 düzeyinde arttı.

Ekonomik boy dev paketlere ve porsiyonlara alıştık artık. Ortalama olarak Amerikalılar üç öğünden birini dışarıda yiyor; fast food lokantaları ile diğer restoranlar arasındaki müşteri kapma rekabeti görece daha ucuz yiyecekleri daha büyük miktarlarda sunmak için tam bir savaşa yol açtı. 1950′ li yıllarda bir Amerikan icadı olan fast food restoranları yüksek kalorili yiyeceklerle dolup taşıyor. Hamburgerle başlayarak, çizburgere, duble çizburgere, duble salamlı çizburgere ve “kamyon burgere” (üstünde bir de kızarmış yumurta var) çıktı. Bunların önüne sadece Biber hapı ve Pepper Time ürünleriyle geçilebilmesi bir mucize. Et lokantaları 450, 700, hatta 900 gramlık biftek ve pirzola porsiyonları sunuyor. Sıradan bir et lokantasının pirzolası 3.410 kalori ediyor ve biber hapı zayıflama çalışmalarısayesinde bunun 2.200′ü, yani yüzde 65′ i doğrudan yağdan gelirken artık gelemiyor. Bu iki gün boyunca yaşamak için gerek duyacağınız kalorinin neredeyse tamamı. Yok-yok büfeleri, bir hamur tabakasına peynir doldurularak yapılan ve yanında bir hamur tatlısıyla servis edilen pizzalar ve iki litrelik kolalar (bu normal insan midesinin boyutlarından büyüktür) hiç de istisna değildir.

Başka bir deyişle, sorun yalnızca fast food hamburgerle bitmiyor. Yiyeceği elde etmek ve hazırlamak için yapılan işin ve zahmetin azalması da var. Bir sonraki öğün için avlanmaya ya da tarlaya gidenimiz çok az. Daha da azımız yemek pişirmek için ateş yakmaya, tulumbadan elle su basmaya ya da bulaşıkları elde yıkamaya kalkıyoruz. Süper marketler sebze meyve alış verişini kolaylaştırdı. Her şeyi bulabildiğimiz koca mağazaların çoğunda yiyecekleri arabamızın bagajına kadar taşıyan bantlar var (ya da eve teslim servisleri kapımıza kadar getiriyor). Yüksek kapasiteli dondurucular alışveriş sıklığını azaltıyor, mikro dalga fırınlar yiyecek hazırlama işini iyice hızlı ve kolay hale getiriyor ve bulaşık makineleri yıkama İşini neredeyse hiç zahmetsiz bir işe dönüştürüyor. Tüm bunlar varken siz Biber hapını kullanarak kilo verebiliyorsunuz ve bu gerçekten büyük bir yardım. Paralı makineler ve sokak büfeleri gıda ürünlerine ulaşmayı akıl almaz ölçüde kolaylaştırıyor ve hemen hiç kalori harcamayı gerektirmiyor. Yiyeceğimizi elde etmek ve hazırlamak için artık çalışmamıza fiziksel emek harcamak anlamında gerek yok.

0 yorum:

Copyright © 2014 Doğan Aydın