Medeniyet Dediğin Nedir ki?

Çok değiştim lan blog, çok vefasız, çok hayırsız bir şey oldum ben. Farkındasın değil mi? Oturup da adam akıllı iki cümle bile kurmuyorum sana. Ama biliyor musun artık yazmadığım zaman kendimi rahatsız hissetmiyorum. Hani bazen sıçsam yazardım ya artık öyle değilim. Neden mi oldu? Anladın sen onu :) Demek ki bir blog yazarının hayatını değiştiren, yönlendiren, güzelleştiren bir şey olunca blog yazarı blogunu unutuyor. Ya da ben öyle satıcı bir blog yazarıyım. :) Neyse gelelim "Neler değişti?" ve "Medeniyet dediğin nedir ki?" sorularına.

Neler Değişti?

Biliyorsun ki nişanlanmıştım sayın blog ve blog okuru. Çok şükür çok güzel devam ediyoruz. Hatta evlendim bile. Evet evet resmiyette evliyim artık. :) Nişanlımın tayini Bursa'nın Büyükorhan ilçesine çıkınca bizde nikahı yaptık, kısmetse bende 15 Ağustos'tan sonra Büyükorhan'a geleceğim. MEB başvuruyu onayladı, şimdi kaldı tercihler. Sanırsam 15 Ağustos'tan sonra Varto defteri kapanacak. Yani bir aksilik olmazsa. :) İşte böyle güzel bir gelişme :) Yani artık nişanlı değil nikahlıyım. :) Artık kaldı düğün. Hadi bakalım ona da bir şey kalmadı.

Medeniyet Dediğin Nedir ki?

Geçen salı günü bizim insan kulübesi olan bahçeye gittik. Bursa'dan az uzak, ormanın içinde, bahçesinde erikleri, elmaları, dutları, karadutları, filanları filanları olan ufak bir bahçe. Normalde bahçede bir kalırdım ve geri dönerdim. Eeee medeniyet güzel şeydir kardeşim derdik. :) İşte bu gittiğimde 4 gün 3 gece bahçedeydim. Öyle yattım, öyle serdim ki postu anlatamam. Tek yaptığım teknolojik gelişim televizyon ve laptopta FM 2011 oynamaktı. Başka da hiç bir şey yoktu. Güzeldi be. Bursa'da oturduğumuz yerde götümüz terlerken, duş aldıktan sonra kurulanmaya başladığımız an terlemeye başlarken orada dört günde sadece ağaç taşırken terledim. Süperdi süper... Hatta beni en çok şaşırtan olay döneceğimiz akşam cüzdanımdan aldığım paralara mal mal bakmamdı. "Ulan! Bu paralar ne işe yarıyordu? Ne garipmiş bunlar!" dedim kendi kendime; ama Bursa'ya iner inmez tekrar para sever halime döndüm. :) Ama kurduğum en güzel cümle "Medeniyet dediğin nedir ki?" oldu. :) Aaaa birde salak gibi bahçeye giderken diş fırçamı unuttum ve dört gün dişlerimi fırçalayamadım. :) İğrençti valla, tamam medeniyet olmasın ama diş fırçası ve diş macunu her daim olsun. :)

İşte böyle bir şeydi lan blog, haberin olsun. :)