Kürtaj Mürtaj Nafile Nafile!
O zamanlar ne kürtajın ne olduğunu biliyorduk ne de siyaset denilen şey nedir onu biliyorduk...
Elbette yıllar geçti, büyüdük, deneyimler arttı, yaşanmışlıklar arttı, bilgiler arttı.
Yani en azından artık kürtaj nedir, siyaset nedir onları biliyoruz.
Son zamanlarda da ülkemizin gündemini en çok kürtaj konusu meşgul ediyor, hatta o kadar meşgul ediyor ki bu süreçte pek çok siyasal hamle sessiz sedasız hallediliyor...
Kürtajın gündemimize gelmesi Sayın Başbakanımızın "Kürtaj bana göre cinayettir, yasaklama getirilmelidir." cümlesine benzer bir cümle ile yaşandı.
Elbette bu konuda herkes konuşmaya başladı ve yaklaşık bir hafta on gündür herkes yorumluyor. Bende kendimce bir yorum yapmak istedim.
Bence ; hiç bir kadın zevkine veya canı istediği için kürtaj olmuyordur. Elbette kadınların kürtaj yaptırmak için belli başlı nedenleri vardır. Bunlar sağlık sorunları olabilir, sosyal sorunlar olabilir, ekonomik sorunlar olabilir, bebeğin sağlığı ile ilgili sorunlar olabilir, olabilir de olabilir belki de binlercedir...
Ve bunlara insanların saygı göstermesi gerekmektedir diye düşünüyorum...
Evet kürtaj başbakanımızın da söylediği gibi bir cinayet sayılabilir; çünkü bir canı hayata başlamadan alıyorsunuz; ancak bunu gerçekleştirmenin yukarıda saydığım gibi binlerce nedeni olabilir. Belki anne için belki de henüz doğmamış bebek için en iyisi budur.
Evet kürtaj binlerce kişinin söylediği gibi aynı zamanda bir haktır; ancak bu hak keyfi kullanılmamalıdır. Çok net nedenler olmadığı sürece doğum bence gerçekleşmelidir ancak çok net nedenler varsa da kürtaj hakkı kadınlara verilmelidir.
İlk aklıma gelen şu oldu "Acaba kürtaja %100 karşı olanların Allah korusun kızlarına, karılarına biri tecavüz etse ve o kişi halime kalsa kürtaj hakkında düşünceleri ne olurdu?". Bu çok ama çok ince bir nokta sanırsam ve burada oturup bir düşünmek lazım.
"Anne kürtaj ile bebeğin canını alacağına kendini öldürsün." , "Devlet tecavüze uğrayanların bebeklerine bakar." şeklindeki söylemler ise bana göre çok acıdır ve iyice düşünülmeden popülerlik kazanmak için söylenmiş cümlelerdir. Umarım bu cümleleri ve benzeri cümleleri savunan çok kişi yoktur.
Kürtaj hakkının süresinin dört haftaya indirileceği söyleniyor, eğer böyle bir şey olursa zaten kürtaj diye bir şey kalmaz; çünkü kadınların adet dönemleri aylara göre bilindiği gibi bir hafta geç olabiliyor. Bu durumda da kadın hamile olduğu beşinci haftada öğrenmiş olabilir.
Bu durumda resmi kürtaj sürecini kaçırmış kadınlar ise merdiven altı olarak tabir edilen yerlerde kürtaj yaptırmaya kalkabilir ki bu binlerce kadınımızın ölmesine, sakat kalmasına neden olabilir.
Ben böyle konularda devlet kontrolünün ve devlet esnekliğinin üst düzeyde olmasından yanayım. Belirgin nedenler varsa annenin veya bebeğin sosyal-psikolojik-fiziksel-zihinsel zararlar görmemesi için kürtajın yasal olması gerektiğini düşünmekteyim.
Tükürdüğünü yalama sanatı olan siyasetin ise bu tür hassas konulara karıştırılmaması istemekteyim.
Bir örnek geliyor aklıma bu yasaklama ile ilgili ; devlet pek çok ilde yıllar önce genel evleri kapattı. Peki bu fuhuşu engelledi mi? Hayır. Hatta fuhuşun sokaklara, evlere, meyhanelere, pavyonlara taşmasına neden oldu. Yani daha çok fuhuş yapılmaya ve hastalıkların daha hızlı yayılmasına neden oldu. Elbette şahsi düşüncem...
Yukarıda da vurguladığım gibi kürtajın yasaklanması, zorlaştırılması kürtajı sonlandırmayacak aksine merdiven altlarında binlerce kadının zarar görmesine neden olacaktır...
Umarım siyasiler bu konuda daha çok ince eleyip sık dokurlar...
0 yorum:
Yorum Gönder