ÖSYM Sınavlarında Görev Almanın Duyguları...

Geçtiğimiz günlerde ÖSYM Sınavlarında Nasıl Görev Alırım? başlıklı bir yazı yazmıştım.

Bu sene daha doğrusu ikici dönemde ÖSYM sınavlarında görev almaya başladım. İlk önce e-kpss yani engelli kpss'de görev aldım. O sınavda yedek gözetmendim, bu yüzden tam olarak görev aldım sayılmaz. E-kpss'den sonra lys'de ve kpss'de görev aldım. Yani hayatımıza yön veren en önemli iki sınavda.

Öncelikle LYS'de görev aldım. Benim için yemek yemek, su içmek gibi bir şeydi. Hani bir heyecan hissettirmiyordu bana sınavda görev almak. MEB'in düzenlediği sınavlar gibi geldi. Ama sonra sınavdaki çocukların gözlerine baktım 95-96 doğumlu çocuklar, belki de hayattan bi haber çocuklar hayatlarına yön verecek sınavdaydılar. Kimisi kendinden emin, kimisi kendinden geçmiş, kimisi başka alemlerde...

O yıllarım geldi aklıma, neler hissediyor ya bunlar dedim. Bildiğin dertlendim çocukların hallerine... Hayatı ne kadar zorlaştırıyoruz çocuklarımız için. Çok acımasızız.

Dünde kpss eğitim bilimleri sınavında görevliydim. Yani beni öğretmen yapan sınavda. 80-81 doğumlu öğretmen adaylarından tutunda 91-92 doğumlu öğretmen adaylarına kadar geniş bir yaş yelpazesi var. Ama özünde acımasızlığın yansıması. Anadolu lisesi sınavları, okullardaki sınavlar, lys, üniversiteden mezun olmak için girdiğin sınavlar derken zar zor mezun oluyorsun ve sana iş yok diyorlar. Bir kpss'de dayıyorlar önüne... Sonra da gel adalet ara...

Kimilerinin parmağında nişan yüzüğü kimilerinde evlilik... Hepsinde tek bir kaygı gelecek... İş, aş için her şey.. 33-34 yaşındaki arkadaşlarımızın hayata tutunma çabası. Çok acımasızca çok...

Çok merak ediyorum acaba ne zaman bitecek bu saçma düzen, ne zaman üniversiteden mezun olan lak diye işe girebilecek...

Ne zaman emeklerimizin karşılığını alacağız...

Ah acımasız düzen ah...