Cuma, Nisan 10, 2009

Günün Özeti - 10.04.2009

imag0036Cuma sendromu ile güne başladı gariban; çünkü 2 günde bir sabahları traş oluyordu işi gereği. Pazartesi-çarşamba-cuma... Cillop gibi olduktan sonra yaptı kahvaltısını ve vardı okuluna.

Bugün öğrencilerine deneme yapacaktı, her cuma olduğu gibi... Ve 2. ders olduğunda çıkarttı 25 soruluk denemeyi, basit bir cevap anahtarını,sürdü çocukların önüne, beklemeye başladı. 20-25 dakika içerisinde hız tutkunu öğrencileri denemelerini bitirip getirdiler cevap anahtarlarını ve getirenlerin sonuçlarına baktı. Herkesin denemesi bittiğinde ise şu tablo çıktı ortaya :

6 öğrenci 5 aldı, 7 öğrenci 4 aldı, 2 öğrenci 3 aldı ve ne yazık ki 8 öğrencide 1 aldı. :( Aslında bu 8 öğrencinin 5inden bu sonucu bekliyordu; ancak diğer 3 tanesi onu daha çok üzdü. Gerçi 1. kademede not vermek yok, bu puanlar çocukları at yarışına hazırlamak amaçlı kullanılmış semboller... :)

4. derste tam matematik dersi yaparken sınıfa Emin Kırtasiyenin bitirim elemanlarından biri girdi ve önceden sipariş vermiş olduğumuz Muş geneli denemelerin birincisini getirdi ve bunu öğleden sonra yapmalısınız dedi. Aman Allahım bir günde ikinci denemeyi olacaktı veletleri. Hemde bu deneme ilk ciddi denemeleri olacaktı, optik cevap anahtarı olan...

Ve öğle yemeğinden sonra geldik sınıfımıza. Denemenin iki ders boyunca devam edeceği belirtilerek çişi-kakası olanların işlerini halletmeleri ve sınav esnasında kıvranmamaları gerektiği vurgulandı. Zil çaldı herkes sınıfa girdi, denemeye girecek öğrencilere optik cevap anahtarları dağıtıldı ve işkence başladı gariban için... Tam 20 dakika boyunca kodlamayı çocuklara anlatabilmek için akla karayı seçti; ama %80lik bir başarı ile kodlamalar sorunsuz bir şekilde yapıldı. Daha sonra kitapçıklar öğrencilere dağıtılarak kaderleriyle başbaşa bırakıldılar...

Bu sırada kendiside soruları çözmeye başladı ve Ooohaa Filan oldu yaniii; çünkü sınıf seviyesinin üstünde bir denemeydi ve zor sorular yer alıyordu; ancak olan olmuştu. Yapılması gerekilen tek şey beklemek ve cevap anahtarlarını toplamaktı. 6. dersin sonunda o da öyle yaptı ve cevap anahtarlarını toplarak öğrencileri İstiklal Marşı Töreni'ne çıkardı ve törenden sonra ödevleri dağıtıp iyi tatiller diledi bebişlerine...

Geldi evine. Haftanın yorgunluğu minik bedenine çökmüştü... Biraz dinlendi, internette bakınmaya başladı ve bloğunun dmoz'da afişe edildiğini gördü. Bu olaya sevindikten sonra Fringe 1. sezon 15. bölümü izlemeye başladı tam o sırada ev arkadaşı geldi "Akşam misafir gelecek etrafı biraz toplayalım, yemek yapalım." dedi. Diziyi izlemesi bittikten sonra etrafı topladı, dibi köşeyi süpürdü ve kıçını dikip yatmaya devam etti.

Artık saat 19.30 olmuştu, misafirler gelmişti; ancak yemek hala pişmemişti. Bu süreçte geyiğe bir şeyler yapmaya başladılar ve güldüler eğlendiler; ancak daha fazla dayanamayıp yemeğe saldırdılar. Bir güzel göbek yaptıktan sonra çaylarını demlemeye başladılar, sohbet eşliğinde... Çaylar biterken, misafirler kokmaya başladıklarını anladılar ve sevgi, saygı, fair play eşliğinde uğurlandılar...

Yine kalmıştı laptopuyla başbaşa... Sitelerine baktı, msn'de sohbet etti. Blog sistemi olan wordpress'i son sürümüne yükseltti ki bu konuda çok fazla tembellik etmiş olduğunu bir kez daha vurguladı kendi kendine...

Artık gün biterken bu satırları karaladı ve öpücüklerini yolladı...

3 yorum:

Nesli dedi ki...

Olağan şeyler bunlar.. Sıradışı şeyler anlat bize. Mesela UFO felan gör, LOST sizin orda çekimlere başlamış mesela; bu olabilir...Sonra sizin okulu teftişe gelenler aslında FBI ajanlarıdır, araştırdıkları kişi sen ve internet üzerinde yaptığın pis işlerdir...
Örnekler çoğaltılabilir tabi...Bunları yaşamıyosan günlük tutma kardeşim!

Doğan AYDIN dedi ki...

Özür dilerim, bir daha yazmam :(

Nesli dedi ki...

Tamam tamam, UFO görmesen de olur. O zaten masum köylüler için geçerli.

Copyright © 2014 Doğan Aydın