Perşembe, Mayıs 07, 2009

Dikkat Çekme ve Öğrenciler

dikkat-cekmeÖğrencilerimize bir konuyu öğretirken önce onların dikkatlarini konuya çekeriz, sonra güdüreleriz devamında başlarız etkinliklerle filan konuyu onlara özümsetmeye. Dikkat çekme gerçekten çok önemli bir noktadır. Çünkü öğrenci ilginç bir şeyle karşılaşınca daha bir istekli olur. Elbette bu dikkat çekme noktası öğretmenin yaratıcılığına ya da öğretmen kılavuz kitabındaki dikkat çekme direktifine çok bağlıdır.

Ben genelde konuları anlatırken kazanıma bakarım, sonra başlarım bir şekilde konuya girmeye. Bu genelde o anda sınıfta dikkatimi çeken bir olay ya da obje olur. Ya da bir kısa hikaye. Ve öylece akıp gider ders sürecimiz.

Bazen diyorum acaba kitapta yer alan dikkat çekme süreci nedir, bunu uygulasam mı? Ve uyguluyorumda; ama sonuçları beni şok ediyor. Bununla ilgili iki anımı anlatayım sizlere.

1) Eşyalarımızı güzel kullanmamız, onları yıpratmamamız, eskitmememiz hakkında bir konu işleyecektik. Dikkat çekme sürecinde şöyle yapmamızı anlatıyordu bizlere "Cebinizden kaleminizi çıkartınız ve öğrencilere sessiz olun sessiz olun bakın kalemim sizlere bir şeyler söyleyecek." deyiniz ve kalem konuşuyor, sizde onun anlattıklarını duyuyormuşsunuz gibi numara yapınız. Ardından kalemin size anlattıklarını öğrencilere anlatınız. İlginç geldi bana ve uygulayıp sonuçlarını görmek istedim. Anlatılanları aynen yaptım ve şöyle bir sonuç aldım "Anneeee öğretmenimmmm korkuyorummmm..." gülsem mi ağlasam mı anlayamadım o an. Çünkü bazı öğrencilerim korkmuşlardı, sanki ruhlar konuşuyor gibi geldi onlara. Hemen durumu toparlayıp işlerini yoluna soktuk Allah'tan.

2) Gün içerisinde duygularımızın değiştiğinin, bunların nasıl değiştiğinin farkına varma ile ilgili bir konu işleyecektik. Dikkat çekme bölümünde "Derse girdikten sonra öğrencilere çocuklar beden eğitimi dersine çıkacağız şimdi deyin ve onların mutluluk anlarını yakalayın. Tam o anda şaka yaptım diyerek üzülmelerini sağlayın ve duygularının nasıl bir anda değiştiğini anlamalarına yardımcı olun." diyordu. Yapayım şunu ve benim veletleri bir üzeyim istedim. Derse girdim, selamlaştık yerlerine oturdular ve ben heyecanlı bir şekilde "Haydi çocuklar beden eğitimi dersine çıkıyoruzzzzz..." diye bağrındım, suratları bir ekşidi, mırıldanmaya başladılar ve "Hıh hıh bizde inandık öğretmenim, hiç kandıramazsınız bizi dersimiz Hayat Bilgisi." demesinler mi. Ya biri bile sevinseydi gam yemiyecektim; ama büyük bir hüsrandı ve bu sefer kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

İşte aklıma gelen iki dikkat çekme ve öğrencilerimin tepkileri bunlardı. Acaba bu dikkat çekmeler neye göre, kime göre hazırlanıyor sormadan duramıyorum. Elbette kitaplarımızda da bizlerin çevresiyle alakalı olmayan onlarca konu ve anlatım yer alıyor ne yazık ki. (Bunun ilgili sonra bir şeyler yazmak istiyorum.)

Bizler bu dikkat çekme noktasında bana göre kitaplara bağlı kalmamalıyız; çünkü o zaman öğrencilerin dersten iyice uzaklaşmasına neden olabiliriz. Bizler sınıf içerisinde yaşananları yoğurup onları dikkat çekme unsuru olarak kullandığımız sürece başarılı olabiliriz gibi geliyor bana.
Siz siz olun sağlam dikkat çekin. ;)

2 yorum:

Aydın dedi ki...

Kılavuz kitaplarımızı hazırlayan sayın uzmanlar (!), çocukların vereceği tepkileri tutturamayınca, olayı toparlamak tamamen bizim yaratıcılığımıza kalıyor işte. Kitaplardaki hataları ise hiç saymıyorum. Bozcaada'yı Ege Bölgesi'ne dahil eden İngilizce ders kitabımız iki yıldır yanlışını düzeltedi. Acaba bu kitapların pilot uygulamaları nerelerde yapılıyor ve eğer uygulanıyorsa nasıl dönütler alınıyor ben çok merak etmekteyim.

Doğan dedi ki...

Tamamen ticarete döküldüğü ortaya çıkıyor. Sene sonunda yapılan anketlerdeki görüşlerimiz ne kadar göz önüne alınıyor acaba bunuda sorgulamak lazım.

Copyright © 2014 Doğan Aydın