Beeennnn Saaarrhoooşşuuummm Ullaaannnn!

Bi Birayı Hak Ettim :=) başlıklı yazımda "Şöyle sarhoş olup içimde dışımda ne varsa ne yoksa “Beeennnn Saaarrhoooşşuuummm Ullaaannnn!” başlığı adı altında bir yazıyla dökmek güzel olurdu :)" demişim; ama bunu yapamadım ne yazık ki :( Çünkü dün gece zil zurna sarhoş olmama rağmen gelip bu başlıklı yazımı yazamadım. Kendimi kötü hissediyorum bunun yüzünden. :( Ama en azından şimdi bir şeyler yazayım da azda olsa rahatlayayım. Malum dün bayramın birinci günüydü. Bizde el memleketlerinde olduğumuz için aile büyüklerimizin elini öpemedik, sadece telefonla bayramlaşabildik. Elbette bir büyüğün elini öpmek güzel olurdu düşüncesiyle Güven'in rakı içelim bu akşam düşüncesinin harmanlanması bizleri başka diyarlara götürdü. Öncelikle soldaki fotoğraftan da gördüğünüz gibi bir büyüğümüzün elini öptük ve gecemize başladık.

Aldığımız bir 70liği ben , Güven ve Ahmet içmeye başladık. Çay bardağıyla içiyorduk. Çay bardağının %75'i rakı, %20'si su, %5'ide boş kalacak şekilde şaheserimizi oluşturuyorduk. Kavunumuz, beyaz peynirimiz, elmamız, armudumuz bir kenarda ağzımızın için rakıyla buluşabilmek için can atıyordu.

Henüz ikinci bardakları içerken çok bilmiş ben "Bu 70lik bize yetmez, bir tane daha alalım." deyince bütün engellemelere rağmen Şenol'a bir 70lik daha getittirdim. Ve içmeye devam ettik. İlk şişeden herkes üçer bardak içerken şişenin dibindeki son bir bardaklık rakıyı fondiplememle ikinci şişenin açılması bir oldu. Kafa da güzel oldu elbette bu arada. :)

Kendimizden geçmeye başladığımızı hissettiğimiz an geri çekilmeyerek atak yapmaya başladık. Bunun neticesinde bir bardak sek rakıyı fondipledim. Ulan ne oluyorsa bana sünger bob misali yutmaya başladım rakıyı. Amacımız Ahmet'i sarhoş edip onu konuşturmak, aşk meşk muhabbetini yapmaktı; ama kanımca benim yüzümden kimse konuşamadı. :P

En son hatırladığım şey Arslan Abiyi esir almam ve durmadan konuşmamdı. Daha sonra gecenin bir vakti uyandığımı fark ettim. Kendi yatağımda değildim. (Aman Allahım kim ne yapmıştı bana? :) ) Hemen yan odada ev arkadaşımın yatağında uyanmıştım. Elbette ev arkadaşım koynumda değildi. O henüz Varto'ya gelmedi çok şükür :) Her neyse. Baktım biraz midem bulanıyor, dedim ki bi gideyim de kusayım, hem de böylece rahatlarım. Gittim banyoya parmağımı gırtlağıma sokuyorum kusamıyorum, sokuyorum kusamıyorum. Kendi kendime de "Ulan be ne bünye varmış bende o kadar içtim kusmaya çalışmama rağmen kusamıyorum." diyorum. Sonra gözüm arkamdaki battaniyeye ilişti. Hasittir dedim biri kusmuş, batırdılar ortalığı. Sonra birden bir üşüme geldi üstüme bi baktım üzerimde atlet var switim yok. Sonra battaniyenin arasından bana bakan switimi görünce anladım ki o şaheseri yapan benmişim :=) Arkadaşın yatağının etrafını görünce de bunu onayladım. Ben gerçekten yetenekliyim. İyi kusuyorum :P

Öyle kurumuşum ki 5-6 bardak suyu arka arkaya içerek yatağıma geri döndüm. Sabah olduğunda ise her şey berbattı. Midem bulanıyor, ev leş gibi anason kokuyor ve içimin parçaları odayı süslüyordu. İçme fikrini öne süren Güven'e küfürler ederek etrafı temizledim. Ama hala her yer anason kokuyor. Anason kokusu var hava da anason kokusu var diye şarkı yapılsa klip için en uygun ortam bizim ev olurdu. :=)

Ben nasıl kendimden bu kadar geçmişim sorusunun cevabını merak ederken Güven'den ikinci şişenin de bitmiş olduğunu öğrenmem kafamdaki soru işaretlerini sildi. Benim hatırlamadığım dönemde 2-3 tane daha sek rakı fondiplemişim ve şişenin dibini görmüşüm. :) Lanet olsun içimdeki fondip sevgisine :P

O değil gerçekten üzüldüğüm nokta sarhoşken bu yazıyı yazamamam oldu. Ne güzel içimi dökecektim (düşüncesel olarak, yoksa dün gece içimi döktüm :P ). Şimdi yeniden mi sarhoş olmalıyım ve bu görevi yerine getirmeliyim acaba?

Her şeye rağmen saat 16.30 ve ayılmaya başladım. İçerken güzelde sonrası adamı yoruyor. Tadında bırakmak lazım, benim gibi götünüzle içmemelisiniz. Sonra millet götüyle gülüyor vallahi :)

İşte böyle bir bayram günüydü bizimkisi büyüğün elini öpmek güzel, büyüğün çarpması kötü. Bari siz dikkatli olun, bir sarhoş tavsiyesi :)

---

doganaydin.net 24 Ağustos 2010 - 24 Ağustos 2011 tarihleri arasındaki yayın süresince Acil İhtiyaç Projesi Vakfı‘nı, AİP Vakfı’nın proje ve çalışmalarını gönüllü olarak desteklemektedir. Sizden tek ricamız Acil İhtiyaç Projesi Vakfı‘nın sitesini ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmanız ve içinizden gelen desteği göstermenizdir.

---